|
||
Ömür Çelikdönmez yazdı | ||
Ömür Çelikdönmez: Türk ve Yahudi katliamının yıl dönümünde İngiliz Kraliyetinin Yunanistan projesi 200 yaşında! | ||
YAZARLAR Haberi | ||
![]() |
||
|
||
İngiliz kraliyet donanması, 1815’i takip eden yıllarda “Pax Britannica” olarak bilinen genel barış döneminde iki öncü güce sahipti, misyonerler ve tüccarlar. İngiliz kraliyet donanması, günümüzdeki uçak gemileri gibi öncelikle ticari ve konsolosluk faaliyetlerini yürütüyordu. İngiliz sömürge bakanlığının Şark politikası iki ana akım üzerine temellendirilmişti. Uzun vadede Osmanlı İmparatorluğu’nun tasfiyesi ve Rus Çarlığı’nın sıcak denizlere inmesini önlemek, Asya’da ise Çin ve Hindistan’a doğru ilerlemesini durdurmak. Asya'da Rusları durdurmak hiç de kolay olmadığından, Rus ilerleyişinin önünü kesmek için Türkleri kullanmaları gerekiyordu ve bunun yolu da İstanbul’daki Halife Sultan'ın sarayından geçiyordu. 18. Yüzyılda, İngiliz Sömürge Bakanlığının Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlarda Rus Çarlığı'na karşı, yerel halklardan özellikle Türk Müslümanları kullanabileceği tespitinden sonra bu kulvarda geliştirilen strateji, uygulanabilir politikaya dönüştürüldü. Osmanlı'nın son iki yüzyılında İngiliz istihbaratçıların, Rusların Asya’daki ilerleyişini önlemek için “PanTürkizm- Türklerin Birliği” fikrini işledikleri görülür. Oysa asıl planları, ön Asya ve orta ve Uzakdoğu Asya’da iki büyük imparatorluğu ortadan kaldırarak Hindistan Şirketine bağlamaktı. 1820’lerde Pan-Cermenizm’den etkilenen Panslavizmin çıkışı Kırım Savaşı’nın ardından daha belirgin hale gelen Avrupa karşıtlığına bir tepkiydi. Bu nedenle Panslavizm, 1870’lerde Avrupa kamuoyunda “Rusya’nın öncülüğünde bütün Slavların birleşmesi” olarak algılandı. Ancak İngiliz siyaseti, Panslavizmi kendi emperyalist çıkarları doğrultusunda kullanmayı başardı ve Pan-Slavizm’i, Avusturya - Macaristan İmparatorluğu'na karşı kullandığı gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun baş belası yapmayı da becerdi. Slav milliyetçiliği, Balkanları parçalamak için, Ruslar'ın ve İngilizler'in maliyeti düşük bir operasyon aracı oldu. Balkan uluslarının birbirlerine düşmesiyle Balkanlar’da en uzun süreli siyasal birlikteliği kuran Osmanlı İmparatorluğu da bölgeden tasfiye edildi. Panhelenizm ve Megali İdea… Megali İdea'nın hedefi, batıda Bizans'ın zamanında İyonya Denizi'nde hakimiyet altına aldığı toprakları, doğuda Küçük Asya ve Karadeniz'i, kuzeyde Trakya, Makedonya ve Epir'i, güneyde Girit ve Kıbrıs'ı hakimiyet altına alıp; başkenti Konstantinopolis yaparak Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu diriltmekti. Jeolojik paradosktan beslenen İngiliz pragmatizmi… 1821 yılındaki ayaklanma ile başlayan Yunan bağımsızlık süreci, Mora Türkleri ve Yahudilerin modern Avrupa’nın gözleri önünde sistematik bir şekilde katledilmesiyle gelişti. Birleşik Krallık, bir taraftan Çarlık Rusyasının yayılış rotası üzerinde Çin Seddi gibi gördüğü Osmanlı İmparatorluğu’nu stratejik müttefik kapsamında değerlendiriyor, öbür taraftan Ortodoksluk ortak paydası bulunan Rus ve Yunan toplumunun Türklük karşıtı politikasından besleniyordu. Merkantilizm sonrası küresel güce dönüşme arayışlarında Jeolojik paradosktan beslenen İngiliz pragmatizmi, İngiliz Yunanseverlerin Yunanistan'a yaptıkları yardımları desteklemiş ve yapılan yardımlara neden göz yummuştu? İngiltere, kurulacak bir Yunanistan’ın geleceğini belirleyen güç olmayı planlamıştı. Çünkü Yunanistan, İngiltere'nin doğu Akdeniz hâkimiyetinde ve Hindistan yolu üzerinde jeostratejik öneme sahipti. İlk Helenistik cemiyetlerin Yunan Milliyetçilik akımını köpürtmesi… Helenlerin önderliğinde Bizans İmparatorluğunu yeniden diriltmek ülküsü 'Megali İdea”' doğrultusunda, 1810’da Bükreş’te Filoloğiki Eterya / Dil-Edebiyat Cemiyeti, Eterya ton Filomuson /Sanat Tanrıçası Dostları Cemiyeti, 1813’te Paris’te Hotel Grec ve 1814 yılının sonlarında Emmanouil Ksantos, Nikolaos Skoufas ve Athanasios Tsakalof adlı üç Yunan tarafından, o zamanki Rusya'da şimdi Ukrayna'nın sınırları içinde kalan Odessa (Hocabey) kentinde Filiki Eterya cemiyetleri kuruldu. 1812'de Atina'da kurulan ve İngiliz üyeleri de olan Eterya Ton Filomuson - Sanat Tanrıçası Dostları Cemiyeti, başta İngilizler olmak üzere Atina ve çevresinde bulunan yabancılardan oluşturulmuş ve sözde Yunanlılar'ın eğitimini gaye edinmişti. Osmanlı Devleti'nden bağımsızlık kazanmak amacını benimseyen, 'Dostluk Cemiyeti' anlamına Batı Avrupa'daki gizli mason cemiyetlerinin kuruluş ve işleyiş yöntemini benimseyen Filiki Eterya / Φιλική Εταιρεία, cemiyeti Etnik-i Eterya olarak da tanınır. Rumlar'ın fikrî ve siyasî birliklerinin sağlanması amacıyla kurulan bu cemiyetler oluşturdu. Bu cemiyetler birçok yerde Rum okulları açtılar. Cemiyetler, Rumlar arasında milli tarih ve kültür bilinci yaratmış bu da 1814'te kurulan Filik-i Eterya'nın işini kolaylaştırmış, Yunan bağımsızlık savaşının organizasyonunda oldukça etkin rol oynamıştı. Filik-i Eterya Cemiyeti'nin Mora İsyanı'ndaki etkisini ve amaçlarını anlayan II. Mahmud, Rumlar'a karşı sert tedbirler aldı. Fenerli Rum beylerin bütün güven ve itibarı sarsıldı. Devletin sınırları içerisinde yaşayan bütün Rumlar'a karşı sert tedbirler düşünüldü ise de, İngiliz elçisinin teşebbüsleri ile padişah yumuşatıldı Yunan destekçisi Prusya, İngilizler, Fransızlar ve Ruslar… Avrupa kamuoyu, Yunan bağımsızlığına olumlu bakıyor ve isyanı destekliyordu. Her rütbeden subaylar ve halk, isyana katılım için gönüllü yazılıyordu. Adeta yeni bir Haçlı seferberliği ilan edilmişti. İngiltere başta olmak üzere Avrupa’nın pek çok yerinde kurulan komiteler eliyle para toplanıyor, isyana fiilen katılan gönüllü gruplar Mora’ya akın ediyordu. İngiltere’den başka Fransa’dan Bavyera’dan, İsviçre’den, İtalya’dan ve Amerika’dan yüzlerce Yunan sempatizanı ve Avrupa’da yaşayan Rum gönüllüler, işsiz, güçsüz takımı, bağımsızlık için çarpışmaya gelmişlerdi. Viyana kuşatmalarının sendromunu bilinçaltından atamayan Almanlar, Rumlarla birlikte “din?” ve özgürlük için savaşmak üzere özel bir gönüllü birlik dahi kurdular oluşturdu. Türk ve Yahudi kıyımı Mora İsyanı… Bağımsızlık süreci, Mora Yarımadasının güneyindeki Mani burnunda yaşayan Yunanların 17 Mart 1821'de Osmanlılara karşı ayaklanarak 23 Eylül'de Tripoliçe'yi ele geçirmeleriyle başladı.
Ancak Palikarya'nın 200. Yıl törenine Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılmaması, Yunan kamuoyunda hayal kırıklığına yol açtı.
Kraliçe Elizabeth'in kocası Edinburg Dükü Prens Philip, Yunanistan ve Danimarka Prensi Andrew’in oğlu. Philip Mountbatten, Kral Konstantin’in yeğenlerinden biri olarak Korfu’da 1921 doğumlu. Danimarka ve Yunan melezi. Philip, İngiliz Kraliyet Donanması’nda teğmenken 1947 yılında Kraliçe 2. Elizabeth ile evlenmişti. Annesi ise Kraliçe Victoria'nın torununun kızı, 25 Şubat 1885'de Windsor Kalesi'nde doğmuş olan Battenberg Prensesi Alice. Prens Andrew ile 1903'te evlenmişler. İşte Kraliçe Elizabeth'in kocası Philip, bu çiftin çocukları. Annesi sonradan deyim yerindeyse kafayı yemişti. Kraliçe’nin baş papaz olduğu Anglikan Kilisesi'nden Ortodoks kilisesine geçmiş, Hz İsa ile seviştiklerni söyleyince kadıncağızı paldır kültür Berlin yakınlarındaki psikanalitik bir klinik olan Schloss Tegel’e yatırırlar. Prens Philip’in annesi Alice'nin rahmine Freud yüksek dozda radyoterapi uygular… Kliniği ziyaret eden Sigmund Freud bu ünlü hastayla bizzat ilgilenir. Alice’in, İsa ile kurduğu romantik ve cinsel hayallerin geçmişte kalan, yaşanmamış ve bastırılmış bir ilişkiyle bağlantılı olduğunu düşünen Freud, paranoid şizofreni tanısı konan genç kadının libidosunu yok etmek için rahmine yüksek dozda radyoterapi uygulayarak onu menopoza sokmaya çalışır. Kraliyet ailesinin normal hayatları yok. . Ömür Çelikdönmez |
||
|
||
Etiketler: Ömür, Çelikdönmez, yazdı, |
|
||
|